Kovuşturma, şüpheli hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlayan yargılama sürecini ifade eder (CMK m.175/1). Kovuşturma süreci, savcılık tarafından hazırlanan iddianamedeki fiil ve fail hakkında yargılama yapılmasıdır. Kovuşturma, sadece ceza mahkemelerinin ceza davası hakkında yaptığı yargılamayı tanımlamak için kullanılan bir hukuku kavramıdır.
Suçtan zarar gören kişi, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir (CMK md.173/1).
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı, bir itiraz dilekçesi verilerek itiraz edilir.
Dava dilekçesinde davanın dayanakları, yani davanın açılmasını haklı gösterecek sebepler beyan edilir (CMK 173/2).
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı verilen itiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar, tanıklar ve deliller de belirtilmelidir (CMK md.173/2).
Duruşmasız yapılacak olan inceleme sonunda sulh ceza hakimliği istemi yerinde bulduğu takdirde, ilgili kararını ve dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına geri gönderir. İlgili Cumhuriyet savcısı ise iddianame düzenleyerek mahkemeye verir (CMK 173/4).
İncelemede kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, sulh ceza hakimliği itiraz istemini reddeder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, verilen kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir (CMK 173/3).
Sulh ceza hakimliği kamu davasının açılması için yeterli delil gösterilmeden yapılan itirazlarda, istemi reddetmekle birlikte, itiraz edeni giderlere mahkum eder. (CMK 173/3).
0 Yorumlar